Sana bir şeyler yazarken kendimi o kadar huzurlu hissediyorum ki anlatamam. Yazdıklarımı okuduğunu hayal ediyorum, seni hayal ediyorum.. Seni uyurken hayal ediyorum da çok muhteşem . Bu aralar hep aynı şeyleri düşünür oldum. Parkta kimsenin olmadığı zamanlarda çimlerin üzerine oturuyorum, yanımda sen varmışsın gibi konuşuyorum. Birlikte saatlerce oturuyoruz. Sonra birden kendime geliyorum. Sıradan yaşantıma geri dönüyorum. Hani bir film izlersin çok etkilenirsin ama film biter ve sen normal yaşantına döndüğünde dersin sadece filmler böyle olur zaten.. Işte sen yanımdayken ben öyle oluyorum, bundan sonra hep öyle olacağını zannediyorum. Sonra herzaman olduğu gibi sen gidiyorsun, hayal bitiyor, rüyadan uyanıyorum. Hani rüyanın en güzel yerinde uyanırsın ve rüyaya devam etmek için tekrar uyumaya çalışırsın ya işte gerçek hayatta olmuyor.. Olmuyor işte gidince gidiyorsun. Kendi kendime senin mutlu olduğunu düşünüp mutlu olabiliyorum. Bazen sabaha kadar izliyorum geceyi. Şfak vaktinde güneş gülerek yüzünü gösteriyor, senden haberler veriyor, senin mutlu olduğunu söylüyor. Bunu duymak için bekliyorum Güneşi. Beklerken yine senin hayalin oluyor yanımda ve geceyi seyrediyoruz. Ay, yıldızlar, gece… Hep beraber bekliyoruz seni, beklerken damarlarımda zaman akıyor. Çok ağır geliyor beklemek. Gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor, bedenim kaldıramıyor bu yükü ve her yıl her ay her gün her dakika her an eriyip gidiyor. Bedenim beni terkediyor, zaman umursamaz bir tavırla yıpratıyor. Ama sen düşüncelerimde hep aynısın, her zaman aynı kalacaksın. Aslında bir keman gibisin, zarifsin, usta ellerde herkesi kendine hayran bırakırsın, her gün değerin artıyor…