Uzun uzun oturdum. Kıpırdamadım bile sadece izledim ve dinledim. İçime çektim gecenin soğuk havasını. Yaprak bile kıpırdamayan bu rüzgarsız gecede bir parçası olmak istedim dünyanın. İnsanlar sıcacık yataklarında uyurken içime sığmayan hisleri dökmek istedim geceye. Her şeyi dökeyim sadece bir kişiye yer olsun istedim içimde.
Aradan uzun zaman geçmişti. En son ne zaman gecenin bir vakti oturup geceyi dinlediğimi hatırlamıyorum bile. Özlediğimi anladım dünyayı bu şekilde görmeyi. Karanlıktan yükselen sesleri dinlemeyi, uzaktaki en karanlık noktalara bakıp düşünmeyi, sokak lambalarından gelen cansız ışıkları.. Özledim.
Özlemek insana verilen en güzel duygulardan da olabilir, en can yakan duygulardan da olabilir. Var mıdır başka böyle değişken bir duygu. Bazen duruma göre değişir hissettirdiği bazen ise kişiye göre değişir. Ben aslında sevmem özlemeyi. Eksik hissettirir bana özlemek. Tamamlanmam gerektiğini söyler bana. Ama seni özlemek var ki, bu duyguyu ne anlatabilirim ne hissettirebilirim. Sadece yaşarım bunu. Senin bendeki yerini hatırlatır bana. Sana nasıl da ihtiyacım olduğunu gösterir. Bir parça severim seni özlemeyi. Ama asla istemem Seni Sevmek’i özlemeyi. Özleyecek kadar uzak kalamam seni sevmekten.
Bir yanıt yazın