İnsan olacağını bildiği ama olmayacağına inandığı hiçbir şeyden kaçamaz..

Şimdi görüyorum, yaşanmışlıkların öncesinde ruhumun teninde birikenleri görmezden gelmek ne büyük hata! Bilmezdim yaşamadan önce ruhun kabuk tutmaya meyilli olduğunu. Varolmayan hislerimi gözlerimin önünü kapatacak kadar büyüttüğümün farkına vardığımda uyandım. İki türlü adlandırılabilir bu “uyanmak”, “bitmek”. Tezatlığın can verdiği bu hal beni düşünmekten bitap düşürüyor. Bitmek, başlangıcın tohumu mudur yoksa başka alemlerde yaşanan bir rüyanın ölümü müdür?

Telaffuzuna gücüm yetseydi de haykırsaydım.. Güneşi sayardım seni, soğuktan buz tutmuş yaşantımın. Bilinmezlerin ardına saklardın keskin sözlerini. İnkar ederdim varlığını, sana dair bütün kötülüklerin. Ne ben dile getirebilirim parçalanmış ruhumun yakarışlarını, ne de siz dinleyebilirsiniz.

Her şeye rağmen “ölüyoruz. Demek ki yaşanılacak..”